* “Kış, ilkbahar, derken yazdayım, sendeyim. Soğuktan gelmiştim sana, üşümüşlükten”… İçimiz üşüyordu evet, yalnızlıktan üşümüş olmalıydık, en yalnız en çaresiz olduğum anda belki de en karanlık bir geceydi ama biliyordum ben karanlığın en koyu anı şafağa en yakın olan andı aslında. Evet gelmeliydin ve ısıtmalıydın içimizi, üşümüştük gittiğinde.
 
* “İçimde mutlulukları açtırdım tüm renklerimle. Beyaz papatyalardı gözlerinde açan, saymasam da biliyordum sonucu, seviyordu falımda çıkan. Elimde sapı kalıyor ne çıkarsa çıksın diyenlere inat, benim elimde, yüreğimde, ruhumda  sen kalıyordun papatyadan arta kalan”… Siyah beyazdım uzun zamandır, iki renkte gidip geliyordu hayatım, renkleri hangi ara unutmuştum ben, ne zaman boş vermiştim sahi ben kırmızıyı, maviyi, sarıyı. Yalnızlık ve üşümüşlüğün renkleriydi siyah beyaz ve ben bolca sürmüştüm bu renkleri üstüme, bolca uzun zamanlar. Yalnızdım ve ölesiye üşüyordum, sen geldin sonra kışın en ayaz gecesinde,içimizi ısıttın kalplerimizde açtırdığın renklerinle, tüm canlılığıyla tüm renklerinle şenlendirdin hayatımızı.ben seni çok özlemiştim, beyaz papatyaları tanıyordum ama saymasını unutmuştum sanki, seviyor sevmiyor diyecek halim de yoktu, sen de yoktun, upuzun bir sessizliğe bürünmüştün hani. Ben uyuduğunu sanmıştım, bilemezdim ki ucu açık düşlere yattığını ve fallarında papatyalar açtırdığını. Ben susmuştum, yer de gök de bize susmuştu, ya da susamıştık aşka, sana. Elimde de sen, yüreğimde de, ruhumda da sen…
 
* “Hayata uyanan seslerim oluyordun her sabah, yüzümde uykudan uyanan bebeğin mahmurluğu olan. Ve sonra hayata uyandım, hayata büyüdüm ben. Yeniden yenilenmenin sükunetine bulandım ben. O arada ısınmışım, sen ve yaz gelmişken”... Sesler sessizliklerden hayata akmaya başladı seninle, her sabah sesim oluyordun yeryüzü uyanırken hayata ve sana, ben yine sana uyanmakla meşguldüm yaz gelirken. Hayata büyüdük böylece, ısınmıştı yeryüzü ve sen gelmiştin, yazı da yanında getirmiştin. Ben sessizliklerimi sana bağışlamıştım. Güzeldi her şey seninle, susmak bile anlamlı geliyordu bol kahkahalı sohbetlerin üstüne. Şimdi yaz ve sana benzedi yaz da diğer mevsimler gibi, her mevsimi barındırmakta ustaydın bünyende, her mevsimi bana devşiriyordun usulca üflediğin nefesinle. Büyüdüm böylece sana ve hayata, şimdi yaz geldi ve ikimiz de biliyorduk ki yaz sendin, yaz sen, sen yaz, şimdi ben sustum…