2016-02-21 17:17:53

Günümüzde Gazetecilik…

21 Şubat 2016, 17:17

 Gazetecilik günümüz dünyasında artık daha çok zor ifa edilen bir meslek haline geldi…
Günümüz dünyasında nereye giderseniz gidin gazetecilik mesleği artık çok zorlukla ifa edilen bir meslek haline geldi…
Hele bizim coğrafyada gazeteci iseniz daha bir zor zanaat gazeteci olmak…
Yazınızı günün çok erken bir saatinde de yazabilirsiniz, gecenin ortasında da yazabilirsiniz…
Bizim için fark etmiyor…
Halen de biz dinlerinken çalışıyoruz, çalışırken dinleniyoruz…
Kimi zaman klavyelerimiz bizim için bir yastık bile olabiliyor…
***
Gazetecilikte ne İsa’ya yaranırsınız, ne Musa’ya…
 Gerçi bizim de yaranmak gibi de bir derdimiz yok zaten…
 Derdimiz, görevimizi adam gibi yapmak…
 Yeter ki kimse bize ayak bağı olmasın…
 
Yazdığınız, yazabildiğiniz kadar gazetecisinizdir.
 
yazmazsanız zaten yok demeksinizdir.
***
32 yıllık Mesleki yaşantımda bir çok zor günler yaşadım, güzel günler de yaşadım…
Belki bir fabrikada çalışsaydım şimdi okkalı bir kıdem tazminatı ile işimizi noktalar kenara köşeye çekilirdik…
Gazetecilikte bu yok…
O yüzden kimi zaman Bizim Evle derin görüş ayrılığına girdiğim günlerim oldu.
Gazetecilikteki zorlukları evinize, evinizdeki sorunları gazetecilik yaşantınıza sokmayacaksınız. bu çok önemli bir husustur…
Ha bu konuda her zaman insan dikkat edemez, ancak bunların ayırt edilebilmesi önemlidir.
Gazeteciliğin emeklisi yok emekliliği yok…
Gazeteciliğin gecesi-gündüzü, ayazı, soğuğu da yoktur…
Ama gazetecilik eskiden daha zordu, bugün ise daha kolay fakat adam gibi bu işi yapan arkadaş az…
Eskiden gazetecilik gerçekten daha zordu…
Ayaklarınız ağır mesai yapar, fotoğraf makinelerimiz devamlı şekilde film harcar…
Dijital ortam yok,
 Net Ortamı yok…
Arkadaşlar ve kurumlar arasında öyle şimdiki gibi net bağlantısı yok…
İnternet hiç yok…
Telefonla temsilciliğini yaptığımız ulusal basına haber geçer görüntülerimizi şehirlerarası otobüslerle yollardık…
Otobüs şoförleri ve muavinlerle neredeyse bu konuda akraba gibi olmuştuk…
Ayrıca her hafta İstanbul’a haber merkezlerine film makarası almaya gider düzinelerce yeni filmle döner, bir çok filmimiz Nedim’in Fotoğraf stüdyosunda tab sırasında öbür arkadaşların filmleri ile karışır bu konuda bir karmaşa yaşardık…
***
Kulakları çınlasın bizim Kamber Arkadaşımızın!
(Kendisi şu anda emekli ve her an Gebze’de görebilirsiniz…)
 İkimiz aynı gazeteye muhabir olduğumuz için aramızda zaman zaman tatlı bir rekabet olur, bazen benden önce İstanbul’daki gazeteye haber pas ettiğini gazetedeki büyüklerimizden öğrenmiş olurduk…
Bu tatlı rekabet bizi daha da kamçılar aramızda güzel bir haber yarışını da beraberinde getirirdi…
Bir gün unutmuyorum bölgemize Eski Başbakanlarımızdan, DSP Genel Başkanı Merhum Bülent Ecevit seçim konuşması için gelmiş…
Onun haberini merkeze kim daha önce geçecek ve kim daha güzel bir şekilde geçecek yarışması olmuştu aramızda…
Ömrümüz İstanbul yollarında Gebze-Haydarpaşa arasında trenlerle yolculukta geçerdi…
Kamber zaman zaman görevini iyi yapmayan tren kondüktörünü bile görevini iyi yapması için hizaya sokardı…
Zor ama güzel günlerdi o günler…
Gazeteci arkadaşlar arasındaki dostluklar da bir bambaşka ve daha güzeldi…
Şimdi o yüzden 80’li yılları, 90’lı yılları bile arıyor insan…
***
İnternet çıktı her şey kolaylaştı ama bir çok anlamda da gazetecilik mesleğini kökünden değiştirdi…
İnternet gazeteciliği çıkınca birbirinin emeğine de saygı kalmadı…
Bu durum 80’li, 90’lı yıllar arasında gazeteciler arasında var olan o güzel arkadaşlıklarda da önemli değişiklikler getirdi.
İnternetin ortaya çıkması ile birlikte  “Seç-kopyala-yapıştır” gazeteciliği türedi…
“El emeği göz nuru” gazetecilik böylece tarihe karıştı…
***
Bu hususu gazeteciliğin bir başka önemli ismi ve duayeni olan Yüksel Ercan’a da sorun!
O da size aynısını söyleyecektir…
Şimdi meslekte yeni olan bazı arkadaşlarıma bakıyorum, (bazılarını elbette tenzih ediyorum)
Pek öyle büyük bir sıkıntıya gelemiyorlar…
Sonra eleştiriye kızan bazı arkadaşlara bende kızıyorum…
 Eğer eleştiriye açık değilsen sende eleştirmeyeceksin…
Bir okuyucu sizi yazınızla veya haberinizle ilgili sizi eleştirebilir…
Bundan dolayı hemen kızıp parlamayacaksınız…
Bir Ağabey tavsiyesidir…
 
Yazılarınızı herkes beğenecek diye bir durum yoktur… İyi yazarsanız alkışlanırsınız, eleştirirseniz sizden kötüsü yoktur…
***
Kamuoyuna da bir iki çift sözümüz var… Biz iyi yazarsak iyiyiz, biraz eleştirel bir haber ya da yazı yazarsak kötü oluyoruz nedense…
Peki biz birileri mutlu olsun diye sadece baldan tatlı yazı mı yazacağız?
Hiç gerçekleri yazmayalım mı?
Gazeteciler yazılarında “kek tarifi” yapacak değildir.
Yerel yetkililerle her zaman beşeri ilişkilerimiz Yöneten- Gazeteci anlamında iyi olmalı…Elbette bazı yanlış uygulamaları eleştiririz, ama bu hiç bir zaman yıkımsal anlamda bir eleştiri olmaz, olmamalı…
Biz gazeteciyiz, kimsenin sözcüsü değiliz. Nabza göre de şerbet sunmayız.
Mesleğimize her geçen gün yeni arkadaşlarımız geliyor, ama tabi bunların sayısı çok değil…
Mesleğimiz yeni yüzler görmeli. Gelen yeni yüzler basın-ahlak kuralları içinde bu mesleği icra etmeli ki bu meslek daha da yücelsin!
Dipnot olarak şunu da belirteyim, eskiden gazetecilik zordu ama bugün gazetecilerin örgütlü bir biçimde bir örgüt çatısı altında olmaları da bence sevindirici bir durumdur…
Mesleki anlamda dayanışmayı ve örgütlülüğü ise Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti sayesinde ancak son zamanlarda görebildik…
 Eskiden gazete içinde arkadaşların örgütlenip sendika veya dernek kuracakları şeklindeki bazı kıpırdamalar bile bazı gazete sahiplerini endişelendirirdi nedense o yüzden bu konudaki pek çok atılım ve düşünce daha hayat bulamadan araya görüş ayrılığı sokularak son bulmuştu…
Şimdi bizim mesleki örgütümüz olan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, üyelerine yönelik sosyal anlamda ciddi bir adım atmış, atılım yapmış durumdadır…
Bu da sevindirici bir durumdur…
Tüm meslektaşlarıma buradan saygı ve sevgilerimi sunuyorum!
 SAĞLICAKLA KALIN!
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.